Genel Müdür’den
İnsanın tarihte bıraktığı her iz, kendisinden sonra gelen nesiller tarafından toplanacak, işlenecek ve nesilden nesile aktarılacaktır. Tarihin sayfaları arasında topladığımız sesler, renkler ve anılar, geçmiş nesillerin sizlere hediyeleridir.
6 Mayıs 1927, Türkiye’nin ilk radyo anonsunun seslendirildiği o gün, stüdyolardan yapılan programlar ile birlikte önce Türkiye’nin işitsel hafızası, televizyon yayınları ile de görsel hafızası kayıt altına alınmaya başlandı. Türkiye Radyo Televizyon Kuruluşunun; önce ses, sonra da görüntü ile devam eden yayıncılık misyonu, vizyonunda ülkenin içinden geçtiği her türlü sosyal, siyasal, kültürel veya ekonomik sürecin de yansıtılması esasına dayanarak, Türkiye’nin sesini ekranlara taşıdı ve o sese tercüman oldu. Öyle ki, TRT Kurumu, kendisinden önce başlayan yayıncılık çabalarını da kendi yelpazesinde harmanlayarak ve yelpazesinde Türkiye’deki her renge ışık olarak, yayıncılığın temel taşı oldu.
Türkiye’nin ilk ve tek kamu yayıncı kurumu olarak, geçmişini bugüne taşımak ve tekrar canlandırmak için kurulan TRT Müzesi, TRT’nin geçmişe, bugüne ve geleceğe olan kamusal sorumluluğunun yansımasıdır.
TRT Müzesi, koridorlarında ilerlerken sizden önceki neslin zihnini okuduğunuz, bu zihin okumalarına sesin ve görüntünün eşlik ettiği bir Türkiye hafızasıdır. Gözünüzün gördüğünün gönlünüzde çocukluğunuzu, gençliğinizi ve yetişkinliğinizi canlandırdığı, sizi siyah-beyaz ekranlardan ve transistorlu radyolardan alıp, 3 boyutlu yayınlara sürükleyen ve yayıncılık teknolojisinin geldiği son noktayı resmeden önemli bir arşiv çalışmasıdır. TRT radyo ve televizyonlarının arşivlerinde bulunan pek çok seçkin çalışma içerisinden yapılan seçimlerin, yayının yapıldığı an ve ortamla birlikte size sunulduğu, Türkiye tarihine bir büyüteç ile baktıran, hatıralarınıza dokunabileceğiniz ve onlara bir de bugünden bakabileceğiniz, biletlerinizi yıllar öncesinden ayırdığımız size özel, sizin için sergilenen önemli bir ayrıcalıktır.
TRT Müzesi, yayıncılığın sadece izlenmediği, aynı zamanda uygulanabildiği bir yayıncılık okuludur. Müze içinde hazırlanan çeşitli stüdyolar, görsel ve işitsel yayıncılığın geçirdiği süreçleri uygulamalı olarak görmenizi sağlar. Yayıncılığın temel taşlarının anlatıldığı çeşitli eğitim ve tanıtım filmleri ile müze kapsamındaki araştırma kütüphanesi, müzenin sadece seyirlik değil, öğrenmek için de pek çok alternatifi içerdiğini gösterir.
Teknikten dekora, grafikten holograma, filmlerden bilişim altyapısına kadar her bir karesi TRT çalışanları tarafından tasarlanan, üretilen ve sergilenen müze, iki yüzün üzerinde çalışanın dört yıllık emeği sonucu hazırlanmıştır.TRT Müzesini ziyaret eden siz değerli konuklarımız başta olmak üzere, müzede sergilenen her bir eserin üretiminde bilgisi, tecrübesi ve emeği geçen bütün TRT ailesine şükranlarımı sunuyorum.
İyi seyirler.